Navigation |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Gün vurmuş yamaçlarına dağların
bir sevdalı gibi
dağları kucaklayan beyaz kar
toprağa işlemiş erimeler
Bir ırmak ki düşün gülüm
nice çayları içine almış
Bir ırmak ki düşün gülüm
bin derenin suyuyla dolmuş
coştukça hırçınlaşıyor
hırçınlaştıkça kendi bendin aşıyor
sorma be gülüm, sorma
deli gönlüm
taştıkça taşıyor
Gökyüzü yitirmiş mavisini
kara bulutlar sardı
hava, yine bir çılgınlığa gebe
Bir fırtına ki düşün
önüne katmış ne varsa
söke, söke geliyor
sorma be gülüm sorma
fırtınaya döndü içim
yıka, yıka geliyor!
Sudabe hainliğine karşı
ateşin içinden geçen
Siyavuş kadar yakışıklı ve güçlü değilim
kendimce, bildiğim kadar sevdim
acılarımı, taşıyabileceğim kadar aldım
hasretliği, özlemim kadar çektim
nerdesin be gülüm?
nerdesin şimdi?
seni, senin kadar
seni, kendim kadar
seni, özlemin özü gibi özledim!
nerdesin gülüm?
nerdesin? ........ Harun Yigit
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|